Her sabah yorgun uyanıyor, gün içinde enerjin tükeniyor ve hiçbir şey yapmak istemiyor musun? Fiziksel olarak hasta olmadığın halde bu yorgunluk hissi bir türlü geçmiyorsa, bunun nedeni bedeninde değil, zihninde ve ruh halinde olabilir.
Kronik yorgunluk, çoğu zaman psikolojik kaynaklıdır. Özellikle stres, bastırılmış duygular, bitmemiş içsel çatışmalar ve duygusal yükler, fiziksel yorgunluk kadar ağır bir bitkinlik yaratabilir.
Sürekli güçlü görünmeye çalışmak, öfkeyi, hüznü ya da hayal kırıklığını bastırmak; zihinde sürekli enerji harcayan bir filtre oluşturur. Bu da gün boyunca görünmez bir yük gibi seni aşağı çeker.
Örnek: İşyerinde patronuna karşı öfkesini dile getiremeyen biri, sürekli “sorun yok” diyerek içsel olarak patlamaya hazır bir baskı yaşar. Bu, zamanla duygusal tükenmişliğe ve bitkinliğe dönüşür.
Zihin sürekli “ya şöyle olursa, ya böyle olursa” düşünceleriyle meşgulse, bedenin dinlenmesi mümkün değildir. Sürekli tehdit algısı altında olan biri, savaş-kaç moduna geçer. Bu mod ise bedeni tetikte tutar ama yorar.
Örnek: Gece yatağa yattığında “yarınki sunum kötü geçerse ne olur, patron kızarsa ne yaparım?” gibi düşüncelerle uykuya dalamayan biri, sabah ne kadar uyumuş olursa olsun yorgun uyanır.
Yapılması gereken işleri sürekli ertelemek, zihinde “yapmadım” hissi oluşturur. Bu durum bilinçdışında suçluluk, yetersizlik ve stres yaratır. Sürekli bir şeyleri yetiştirmeye çalışan bir zihin, fiziksel olarak hiçbir şey yapmasa da bitap düşer.
Örnek: “Bugün de spora gitmedim, yine başarısızım” diyen biri, sadece zihinsel yük yüzünden günün sonunda fiziksel olarak da yorgun hisseder.
Negatif insanlarla çevrili olmak, sürekli kendini açıklamak zorunda hissetmek ya da ilişkilerde sınır koyamamak da tükenmişliğe neden olur. Bazı ilişkiler fiziksel bir iş gibi yorucudur.
Örnek: Partneri tarafından sürekli eleştirilen bir kadın, her tartışmadan sonra neyi yanlış yaptığını düşünür. Bu da gün boyunca onun enerjisini emer.
Sürekli başkalarının beklentilerine göre yaşamak, hayır diyememek, kendi isteklerini ertelemek… Tüm bunlar içsel bir boşluk ve isteksizlik yaratır. Zihinsel olarak yaşamdan uzaklaşan biri, fiziksel olarak da kendini sürükler gibi hisseder.
Örnek: Ailesini üzmemek için istemediği bir işte çalışan bir birey, sabahları yataktan kalkmakta zorlanır, enerjisi sürekli düşük olur.
Yorgunluğun psikolojikse çözümü de zihinsel ve duygusal olarak kendini güçlendirmekten geçer. İşte etkili çözüm yolları:
Kendine “Bu duyguyu hissetmemeliyim” deme. Öfken, üzüntün, kaygın varsa onları bastırmak yerine kabul etmek, enerjini korumana yardımcı olur.
Küçük bir egzersiz: “Şu an üzgünüm ve bu çok insanca bir şey.” Bunu söylemek bile zihni rahatlatır.
Zihnindeki düşüncelerle savaşmak yerine onları bir bulut gibi izle. Geçici olduklarını fark et. Meditasyon ve nefes egzersizleri bu konuda çok etkili.
Her gün seni rahatlatan 1 küçük şey yap. Sevdiğin bir müzik, kısa bir yürüyüş, 5 dakikalık nefes egzersizi bile fark yaratır.
Herkesi memnun etmeye çalışma. Enerjini emen kişilerle arana sağlıklı mesafeler koymak, yorgunluğunun azalmasına yardımcı olur.
Psikolojik yorgunluk kronik hale geldiyse, altında daha derin duygusal meseleler olabilir. Bu noktada bir psikologdan destek almak, yaşam enerjini yeniden kazanmanı sağlar.
Eğer sen de sürekli yorgunluk hissinden kurtulamıyor, hayat enerjini kaybetmiş gibi hissediyorsan, Manavgat’taki kliniğime gelebilir ya da dünyanın neresinde olursan ol, online terapiyle sana özel destek alabilirsin.
Soru sormak, detaylı bilgi almak ya da randevu oluşturmak için Whatsapp butonuna tıklayabilir veya psikologsinanyuksel@gmail.com adresine mail gönderbilirsin.
Kendine ve ruh sağlığına iyi bak.
Klinik Psikolog Sinan Yüksel
Manavgat Psikolog | Bireysel, Çift ve Cinsel Danışman
Copyright @ | Uzm. Kln. Psk. Sinan Yüksel | Tüm Hakları Saklıdır.